Yatak Odası
Ne varsa yeşil çayda vardı. Sihirli bir iksir gibi ilk yudumundan itibaren hayat veriyordu zihnime, bedenime. Renkler canlılaşıyor, düşüncelerin kara bulutları gözlerimin gökyüzünü boşaltıyor, saf umut geriye kalıyordu. Olabileceklere, olabileceklerime son bir adım daha yakınmışım, ya da ilk adımı atıyormuşum, o gün bugünmüş gibi işte..
Belki de tüm ilaç yan etkilerinin son bulduğunun habercisiydi bu saf umut, artık başlayacak güçte zihin ve bedeni sağlamıştım kendime.
Sabah ritüeli mi demiştik, günlük serüvenler mi hepsi şuracıkta, ufak yatak odamın serin, hafif karanlık gölgesindeydi. Burası çok iyi olurdu, burası beni en mutlu eden yerdi evde, hele ki şimdiler de sonbaharın özlediğim serinliği, sakinliği hatta küskünlüğü ve yalnızlığı.. Hepsini özlemiştim. Ve hepsi bu küçücük odada şımartıyordu beni ve elimden tutuyordu ilk adımlarım için..
*Mercan Dede - Hininga çalıyordu.