trambolin

Yine koşuşturmacaların birbirini koşuşturduğu, küçük hayal kırıklıkları, küçük hedeflerin ufak dünyamda harmanlandığı günlerdeyim.
Bir sürü yapılacak, yapacağıma emin olduğum, vakit içinde vakitsizlik yaşadığım, birilerine söylemek istediklerimi gün be gün içimde tekrar ettiğim ama dışarı çıkarmadığım günler bunlar.
Aslında hayallerim de hedeflerim de çok küçük, fakat o kadar ulaşılmaz kılıyorum ki ve hatta kılıyoruz ki dışarıdan bakıp görseydik kendimize gülerdik ve hatta yer yer küfür ederdik. Derdik ki kendimize, hayallerin elini uzatsan yakalayacağın mesafede, üşenmeyi de bırakmışsın, peki ya kıramadığımız zincirler neden var?
Bir adım attım son adım kaldı derken, kendi kendimize yeni adımlar ve de son adımlar ekleyip duruyoruz. Ben bundan şikayetçiyim, kendimde de bundan şikayetçiyim, sende de ve hatta onda da, birbirimize destek olmamız gerek çünkü, sen durursan ben yürümeli, ben duruyorsam lütfen sen beni taşı o bir adımı ve / veya son adımı geçerken.
Şikayetim yok, şikayet etmeye utanır durumdayız, azıcık daha büyümemiz gerek sanırım hep olgunluklar gerekli bu durumlara. Sanırımı da geçelim mi, kalkalım mı kalbimizden biraz mantığımıza misafirliğe gidelim.

Offspring - Pay the man çalıyordu.