işte bi o kadar

Geçen sefer yazsaydım belki daha manalı olacaktı ama içimdeki o gitmek bilmeyen lanet olumsuzluk için bir de burada yer ayırmak istemedim.

sex and the city de bi bölüm vardı Carrie o onu çok seven, hep onunla olmak isteyen, herşeyi onun için yapabilen süper sevgilisinin olduğu bölümlerden biriydi. Herşey bu kadar iyi giderken, geceleri uykudan ansızın uyanıyor, mutsuz ve huzursuz hissediyordu. Yapılmamış işler mi yoksa başka olayların oluşturduğu bir gerginliği mi var bulmaya çalışıyordu. En sonunda ise, hayatında ilk defa herşeyin ve özellikle ilişkisinin mükemmel gittiğini farkediyor. Bu düzen ve mutluluğun gerçek olabildiğine inanamadığından huzursuzlanıyordu.

Sanırım bana tam olarak ondan oldu. Herşey o kadar güzel gidiyor ki. Herşey tam olması gerektiği gibi, çok özel ve hatta hiç yaşanmamış milyon güzellikle beraber ilerliyor ama engel olamadığım bir hüzün bazen gelip gidiyor. Uğruyor arada bir. ve o buralara uğradıkça ben daha çok geriliyorum, burada ne işi var diye.

Çünkü ona gerçekten yer yok şu anda hayatımda. Sadece başarıların birbirinin sırasını beklediği, mutluluk balonların ardı arkasına uçtuğu bir gökyüzü var elimde.

Son olarak bu hafta yaşadığım sıkıntıyı da kelimelere dökmemle kendimdekini etiketleyip hemen rafına kaldırıyorum. Bugün cumartesi after all !

*Daft Punk - Aerodynamic çalıyordu.