Eksiltilmiş

Boş gözlerle duvara bakarken, ya da yere bakarken buldun mu kendini işte sen aslında burada yaşamıyor olursun,

Ya endişenin seni götürdüğü yerde ya da hayallerinin seni götürmeyi istediği yerdesindir.

Hayaller kurmaktan uykuya dalamazsın, ya da endişen karnına ağrılar soktuğundan dönüp durursun yatakta,

Ya heyecanla olup biteni anlatmak istiyor olursun, cümlelerin birbirinin üstüne atlar, ya da ağzını bıçak açmasın diye dilerken içindeki kelimeler çıksın da bir daha geri dönmesin istersin,

Gözlerin görmekten bıkmayacaktır yapmak istediklerine bakmaya, ya da gözlerini açmasan da içinden görmek zorunda kalacaksındır aklına bile gelmeyecek kadar kötü olan bitene,

Kulakların hazır olacaktır, çalan tüm güzel melodilere, ya da kulaklarını kessen de duymaya devam edeceksindir duymamayı dilediğin tüm kırıcı sözleri,

Ve "işin" olmadığına inandığın "büyüsü" ise iş başında olup, seni yapayalnız yakalayacaktır saklandığın dolabın içinde.

İçerisine soğuk, sıcak, mutluluk, keder, kahkaha, gözyaşı, gürültü, sessizlik, ışık ya da karanlığın bile sığacak yeri olmayan dolabında yakalayacaktır.

Kapıyı o çalmasa da, sen açmasan da, o gelmeyecektir desen de gelmiş ve seni çoktan alıp gittiyse de,

Denge asla kelime anlamını karşılamayacaktır bulunduğun dünyada..

*Sertab Erener - One More Cup of Coffee çalıyordu.