birimiz birimiz için

tek başına olmanın gücü iki kişi olmanın gücünden çok olamaz diye düşünebiliriz.çünkü iki kişi bir kişiyi döver en basitinden bu düz mantıkla da iki kişi olmak her zaman iyidir hayata karsı daha güçlüdür.tek basına olmaktan daha kolaydır,desteklidir.tek basına ne elini tutacagın biri olur ne senin yanında olan biri.bu gerçekler dogrultusunda iki kişi olmak en iyisi.
ama saglıklı olan bir kişi olmak gibi geliyor bana.ne de olsa beni biri kurtaracak diye umut beslemek yok.ben yapamadım o basarır, o beni biraz olsun ileri göturur diger uc bucakları gösterir,çekiştirip ucurumun asagısına bakarken beni sıkıca tutar ben de gonlumce eğilip aşagının gorkemine asık olabilirim. ama bu kişiden beklentiler o kişiyi güçsüzleştiriyor.hayal alemimizdeki super kahramanımız aslında kahvaltı yapıp aksam yemeginde corba içen biri en az benim kadar sıradan.ne özel gucleri var ne sahane dans eden sacları ,ne güclü kolları ne de parlayan kostumu var.hepsi aslında benim ona baktıgım hayaller alemi gözlugumde eklenen ayrıntılar. iş böyle olunca tek basına olmak aynada gordugunu değiştirmeden eklemeden eksiltmeden olmak daha kolay birine bu görevleri yuklemektense. hem birde sana yuklenen görevler olacak.kendi kişilğinin getirdiği görevleri sonuna kadar basarmıs yıldızları kırmızı kurdeleleri almıs gibi bir de onun hayaller alemi prensesi olacaksın.güçlü herseyi basaran bu sefer ucurumdan bakarken sıkıca tutan( belki de bir taşa iple kendini baglamıs olsan da sıkı tutan sen olacaksın.)bu ikisinin birleşmesi de yine hayaller aleminde olup biten agaçlar denizler gibi olacak. sense ellerin kana bulanmıs eskimiş gerçek aynaya baktıgında sadece kalbindeki yeni delikle devam ediyor olacaksın
bütün bunların olmasını engellemenin yolu ,yalnız basına olmak olman gerektigini kabul etmen.tek basına olmanın aslında en guvenceli olan oldugunu kabul etmek kabul edebildikten sonra buna inanmak ,inanma işi bittikten sonra gerçekleştirmek için ugrasmak olacak.
bütün bunlar sürüp giderken içindeki iki kişilik özelmi sileceksin öyle bir sey yoktu diyeceksin sonradan eklendi benim paketime neden şimdi yine cıkmasın ki bu versiyonda.
her gun diyeceksin ki ama gerçekten böylesi daha iyi.inanacaksın inanmaya başlayacaksın.baska türlüsü olamazdı böylesi düzgündü diyeceksin.
sonra bakmıssın ki gerçekten öyle tek basına olmak görevleri bitirmek zamanında dosyaları teslim etmek basarmak hepsi bir arada olurken neden iki kişinin görkemine hemde olmayan yalan görkemine kapıldım diyeceksin. cevabın gençlik olacak ama bir daha yaşadıgında gençte olmayacaksın o zamanki cevabın ne olacak.yaşın ilerlemesi yaşın ilerledigi için böyle düşünüyorsun olacak. sonrasını düşünmedim.sonrası cok uzak geliyor yakınlaşınca onunda bir kulpu olur eminim. insanın kendini kandırması kadar kolay bir sey olmaması cok ürpetici. kendine ne dersen gerçekten dediklerin olmus gibi hissediyorsun. çocuk kandırmaktan daha kolay bir sey bu.
kendini kandırmak inandırmak bu kadar kolayken bazı konularda da dediğini kendine dediğini dinlememek
ikisinin tek bir amacı var kendine kötülük etmek.içinde ki şeytan diyoruz işte. çünkü ne oldugunu bilmiyoruz bir,ikincisi kötü bir sey belli ki iyilik yok içinde o zaman o işte o kelimeye yakışıyor,sonra şeytana uydum lu sarkılar yazıyoruz,kitaplar okuyoruz filmler oluyor.
sonuç olan kısma gelirsem en son tek basına olmak konusunda basarılı oluyorum.oldu gibi.daha önce de olmusdu şimdi de oluyor.olması gerektiği gibi aynada gözükenin ta kendisi aydınlık.belki de tozsuz raflar gibi adlandırabilirim ya da yagmur yagdıktan sonraki tertemiz hava olabilir bu içinde bulundugum duygu öylesine hafif öylesine varolmayan bir duygu içindeyim.içime baktım iki kez yazarken son satırları ne hissediyorum dedim hafif,temiz,boş,iyi manada boş,serin,sakin.güzel yani gökyüzünde yıldız bile var.

*lxg-summerlove setinden - get lost in your eyes çalıyordu